Ben bir liman düşledim,fazla cürretkar bir gemi olarak!O öyle bir liman ki yıllardır kendi içimde süregelen tüm o fırtınaları bertaraf edecek ve ben onunla masmavi suların kapkaranlık dibinde son bulacak ömrümün sonuna kadar mutlu bir şekilde yaşamayı umut ettim.
Liman güzeldi,liman naif,liman benzersiz.O kadar farklıydı ki tamam dedim içimden işte düşlediğim tam olarak bu.
Gel zaman git zaman, cürretkarlığımın 19'luk ömrümde eyleme dönüştüğü ilk an harekete geçtim.Artık sadece bakmakla olmazdı benim için.Ben o limana,o da bana yabancı kalmamalıydık.
Limana yanaştım,önce derin derin baktım öncekiler gibi kaçamak değil.Sanki birdaha bakmaya cesaret edemeyeceğimi bilirmiş gibi.Meramımı anlatmam uzun sürmedi zira ilk kez zamanı unutacak kadar büyük bir heyecanın içinde bulmuştum kendimi o süre zarfında.
Heyecanlı ama aklımın bir köşesindeki kendimden eminlikle geçen 48 saat keşke olmasaydı diyorum bazen.O ruh hali daha çok hayal kurduruyor,kendini daha kaptırıveriyorsun,tüm hayallere karşı yelkenleri indiriyorsun yani.
48 saat sonra güneşli bir sabah.Bir öncekinden farklı olmayan pazartesi o gün hayatımın en güzel pazartesi olarak başlamıştı.O limana cevap almak için ikinci kez gideceğimin saati yaklaştığında, idama giden bir mahkumun burukluğuda içimde belirginleşmeye başladı.Kendimden yarı emin halim yerini karamsarlığa bırakıyordu olacakları sezermişçesine.Yinede vakit geldiğinde içimde kırıntılar halinde dağılmış tüm cesaretimi topladım ve baktım yine gözlerine...Mutlu olmayı,fırtınalardan korunmayı umduğum o liman daha önce görmediğim büyüklükte bir fırtınaya sürükledi beni aniden.O fırtınada hayatımın sonuna dek izi geçmeyecek yaralar aldım sağdan,soldan,heryerden...Neredeyse batacaktım,çok yalpaladım ama nasıl oldu bilmiyorum kendimi açığa atmayı başarmıştım.Belki avunabileceğim tek şey buydu.
Şimdilerde açıkta uzay boşluğunda yaşar gibi salınıyorum.Bazen rüzgarlar yalpalatsa da , korsanlar yoklasalarda,o fırtına ve o limanın bana yaptıkları yanında katlanılır şeyler olarak hayatımda hacim sahibi o tehlikeler.Geriye dönüp baktığımda gördüğüm; ilk kez savaşta kendim dışında bir cephede de savaştım.Ne mutlu ki muzaffer olarak çıkmayıda başardım.Bundan dolayı tevazuyu bırakırsak,artık güçlü bir gemiyim.
Hislerime tamamen kilit vuramasamda onları uygun zamanlara saklamayı öğrendim.Bu özelliğimi devreye soktuğum şu günlerde düşünüyorumda ; artık hiçbir liman bana eskisi kadar çekici gelmiyor !
|